OSMANLI TARİHİNİN EN BÜYÜK DEDİKODUSU
PRUT SAVAŞI (1711)
Osmanlı İmparatorluğunun gerileme devrini başlatan Karlofça Antlaşması 1699 yılında imzalanmış, 1703 yılında tahta Sultan 3. Ahmet çıkmıştı. Gençlik yıllarında, 16 yıl süren (1683-1699) korkunç bozgun ve kayıplara şahit olmuş ve üzülmüştü. Bu nedenle savaş istemiyordu (bilahare Lale Devri’ni yaşatacaktır).
Fakat “Büyük Kuzey Savaşı”nda İsveç İmparatorluğu (12. Karl, Demirbaş Şarl) ile Rusya İmparatorluğu (1. Petro, "Deli" Petro) kozlarını paylaşıyorlar ve İsveç Osmanlı İmparatorluğunu savaşa dâhil etmek istiyordu. 1709 Poltava Savaşını Rusya kazanmış ve 12. Karl Osmanlı topraklarına (Bender'e) sığınmış ve oradan kışkırtıyordu. Rusya tehdidini yakında hisseden Kırım Hanı 2. Devlet Giray da, İsveç kralı ile birlikte, İstanbul'da etkili savaş taraftarları buldular ve 1710 yılı sonunda Sultan Rusya'ya savaş ilan etti. Kış aylarını iki taraf da hazırlıklarla geçirdi. Fakat Çar 1. Petro, Hıristiyanlık adına, Osmanlı vasalı olan Boğdan Voyvodası (Dimitri Cantemir) ile Eflak Voyvodasını (Constantin Brâncoveanu) elde etti.
Osmanlı Sultanları artık savaşa bizzat gitmiyorlardı.
Sadrazam Baltacı Mehmet Paşa komutasında 70,000 kişilik ordu erken yola çıktı,
İsakçı'da Bura geçidine köprü kuruldu ve Bucak arazisinden geçerek Prut
nehrinin Falci geçidine varıldı. 30,000 kişilik Kırım süvarisi 2. Devlet Giray
komutasında, 1800 İsveç askeri (12. Karl Bender'de kalmıştı) ve Osmanlı
taraftarı iki Kazak hetman burada toplandılar (ihanet eden Boğdan ve Eflak
askeri gelmemişti). Üç köprü kuruldu ve Prut nehrinin batı yakasına geçilerek
kuzeye hareket edildi. Rus ordusu General Boris Şeremetyev komutasında idi,
fakat çar Petro ile henüz nikâhsız sevgilisi Katerina (Rus: Ekaterina;
Avrupalılar: Yekaterina) da refakat ediyorlardı. Rus ordusu kuzeyden Boğdan
başkenti Yaş (Iaşi) şehrinde, Boğdan askerleri ve Kazak hetman Skoropadski
askerleriyle birleştiler. Buradan general von Rönne komutasında 7,000 kişilik
seçkin bir süvari ordusu batıdaki Siret nehri vadisinden güneye gönderildi.
Bunlar 5,000 kişilik Eflak ordusu ile birleştiler ve Tuna kıyısındaki İbrail'i
iki günlük kuşatma sonrası ele geçirdiler (14 Temmuz 1711).
Rusların ana ordusu (38,000 + 5,000 Boğdanlı) Temmuz
ayında kurumuş olan Prut nehri yatağında (3-5 km genişlikte) güneye
ilerlediler. Fakat Stanilești (Rumence anlamı "ordugâh") köyü
tepelerine Osmanlı ordusu önce gelmiş ve toplarını yerleştirmişti. O hizada
kurumamış bir bataklık (Balta) Rus ordusunun önünü kesti. Kırım askerleri de
nehrin doğu kıyısını tuttular, "Huşi" geçidinden Prut yatağına
sızdılar ve geri dönüşü kapattılar.
Ruslar hemen hendek ve toprak yığını istihkâmlar kazdılar,
kendi toplarını yerleştirdiler. İlk gün, 19 Temmuz'da, yeniçeriler cepheden
dört hücum yaptılar, fakat 7,000 kayıp vererek geri çekildiler. Baltacı Mehmet
Paşa 100 km güneyde ikinci Rus ordusunun İbrail'i ele geçirdiğini haber almış
ve birkaç gün içinde arkadan vurabileceklerini biliyordu. Kuşatılan Rusların
irtibatı kesilmişti. Güneydeki Ruslar da talimat bekliyorlardı. Rusların erzak
sıkıntısı had safhada idi, fakat mühimmatları vardı. Açlıktan teslim olmaları
için beklenebilirdi, fakat diğer Rus-Eflak ordusu harekete geçebilirdi.
Rusların toplantısında Katerina kendi altın ve
mücevherlerini ortaya koydu ve tüm Rus subayları da üzerlerindeki kıymetli
eşyaları feda ettiler. İki araba dolusu hediye ile barış teklif ettiler.
Baltacı, komutanlarıyla istişare etti, herkes kabul etti (sadece Kırım Hanı ile
İsveç temsilcisi karşı çıktılar). 24 Temmuz 1711'de Prut Antlaşması imzalandı,
Ruslar geldikleri gibi geri döndüler, Baltacı İbrail'de iki ay bekledi,
Hacıoğlu Pazarı'nda ordunun ulufelerini dağıttı ve Edirne'ye geldiğinde
görevden alındığını öğrendi. Kendisi Limni adasına sürüldü, bir yıl sonra orada
vefat etti. 1713 yılında Prut Antlaşması tekrar müzakere edildi ve Edirne'de
Sultan tarafından tasdik edildi.
Savaş taraftarı olup, Baltacı'yı kıskananlar, hakkında
inanılmaz rüşvet ve şehvet hikâyeleri uydurdular. Osmanlı Ansiklopedisi'ne göre
Baltacı "hırslı ve devlet işlerinde entrikaya meyilli, fazla kabiliyeti
olmayan bir kimseydi..."
Çar 1. Petro bir yıl sonra Katerina'yı nikâhladı,
1724'te “ortak çariçe" yaptı. 1725 yılında, 53 yaşında ölünceye kadar
Osmanlı'ya saldırmadı. Çariçe Katerina iki yıl devleti yönetti, 1727'de 43
yaşında tüberkülozdan öldü. O da Osmanlı'ya saldırmadı. Kırım Hanı 2. Devlet
Giray 1713'te azledildi, Rodos'a sürüldü, sonradan affedildi ve Vize-Saray'da
1718 yılında vefat etti.
Genç İsveç kralı 12. Karl, Bender'den Edirne'ye
nakledildi, önce Demirtaş Kasrında, sonra Dimetoka Sarayında tutuldu, 1714'te
Avusturya üzerinden memleketine gönderildi. Norveç'i istila etmeye çalışırken,
kurşun isabet etmesiyle 1718 yılında 36 yaşında öldü.
Boğdan Voyvodası Dimitri Kantemir Moskova'ya sığındı, Eflak Voyvodası tutuklandı ve idam edildi. 1711'den itibaren bu iki prensliğin yöneticileri İstanbul'dan Fener Patrikhanesi mensupları arasından tayin edildiler (Fanarioti).
Tarihçilere göre Prut Savaşı en kısa süreli, en az zayiat verilmiş,
devletin çıkarları bakımından mantıklı, fakat az kazançlı bir seferdir.
Edirneli tarihseverler olarak 2017 yılında Stanileşti'ye kadar gittik ve savaş
sahasını uzaktan gördük.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder