Prof. Dr. Recep MESUT
MEZARLARI MEÇHUL ÜÇ CİHANGİR:
İSKENDER, ATTİLA, CENGİZ HAN
İnsanlık tarihinde büyük hükümdarlar ölmeden önce kendilerine şatafatlı mezarlar yaptırmışlardır (piramitler, mozole, türbe). Bu mezarlara, zenginlik belirtisi olarak kıymetli eşyalar da ilave edilince, hırsızların hedefi haline gelmişlerdir. Bu nedenle bazı büyük hükümdarlar mezarları soyulmasın diye bunları gizli tutmayı yeğlemişlerdir. Bunlar arasında Makedonyalı Büyük İskender, Hun kağanı Attila ve Moğol Büyük Hanı Cengiz öyle ustaca defnedilmişler ki, yüzyıllardan beri aranmasına rağmen halen yerleri bilinmemektedir.
BÜYÜK İSKENDER
Alexander the Great; Alexander III
(MÖ. 356, Pella - MÖ. 323, Babil)
Babası Makedonya Kralı 2. Philippos'un M.Ö. 336'da suikast sonucu öldürülmesiyle, 20 yaşında Makedonya Kralı olan Alexander III, önce Yunanistan, Trakya ve İllirya'yı denetim altına almış. Buralardan asker toplamış ve 22 yaşında 50,000 kişilik tam teçhizatlı ordusu ile ünlü Doğu Seferine çıkmış ve 10 yıl içerisinde, geri dönmeksizin, Anadolu, Suriye, Mısır, Libya, İran, Afganistan ve bugünkü Pakistan topraklarını fethetmiştir. Kalıcı olarak Helenistik kültürü Pers gelenekleriyle birleştirmek ve başkentini Babil'de (bugün Bağdat yakınlarında) kurmak isterken gizemli bir hastalığa yakalanmış, 12 gün ateşler içinde kıvranmış, kol ve bacaklarını kıpırdatamamış ve 33 yaşında (32 yıl, 10 ay, 20 gün) vefat etmiştir. Daha doğrusu vefat ettiği kabul edilmiş, fakat 6 gün daha beden kokuşmamış (hekimler "pseudothanatos" = yalancı ölüm, derler), bilâhare tahnit edilmiş (mumyalanmış). Bugün hala hastalığı ve ölüm sebebi Tıp dünyasında tartışılmaktadır: sıtma? tifo? şistozomiyaz? Guillain-Barre Sendromu? Klippel-Feil Sendromu? influenza? Hekimlerin çoğu zehirlenmiş olduğuna inanmakta, fakat hangi zehir kullanıldığı konusunda kimse kesin cevap verememektedir. En akla yakın tahmin "akçöpleme" (Veratrum album) bitkisi ileri sürülmektedir.
İki yıl sonra tahnit edilen cesedi, zengin som altın tabut içine konmuş, muhteşem bir katafalk ile Makedonya'ya doğru yola çıkarılmış. Fakat silah arkadaşlarından Mısır hâkimi "Ptolomaios I Soter" kafileyi yolda basmış ve Mısır'a (Memphis'e) kaçırmış. Oğlu "Ptolomaios II Philadelphos" sonradan Alexandria'ya (İskenderiye'ye) götürmüş, özel bir tapınağa yerleştirmiş. M.Ö. 47'de İskenderiye'ye giren Romalı komutan Julius Caesar İskender'in mezarını ziyaret etmiştir. M.S. 35'te Hıristiyanlığın yayılmasıyla söz konusu sanduka bir kilisenin, M.S. 641'de İslâmiyet’in yayılmasıyla da bir caminin bodrumuna alındığı iddia edilmektedir. Velhasıl bugün kayıptır. İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmekte olan mermer "İskender Lahdi" bu cihangire ait değildir. Sadece üzerindeki kabartmalarda İskender tasvir edilmiştir.
Büyük İskender'in mezarının meçhul olması önceden planlanan bir gizleme olmayıp, ardıllarının anlaşamayarak birbirleriyle çekişmesi sonucu sahipsiz kalmış ve kaybolmuştur. Halen aranmaktadır ve her yıl bir yerden bulduk çığlıkları yükselmektedir!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder