8 Kasım 2021 Pazartesi

TİMUR



Prof. Dr. Recep MESUT



TİMUR 

(1336, Keş - 1405, Otrar)
 
EMİR TİMUR; AMİR TEMUR; TİMURLENK; TAMERLANE


Orta Asya'nın son cihangiri sayılan TİMUR ["temur"= demir], Cengiz Han'ı kendine örnek almış ve onun gibi dehşet saçan fetihlere girişmiştir. Şeceresini de Börçigin kabilesine akraba olan Moğol kökenli "Barlas" kabilesine dayandırmıştır. Fakat Cengiz'den 180 yıl sonra dünyaya gelmiş, takriben onun kadar yaşamış (69 yıl) ve 178 yıl sonra, 1405 yılında Otrar'da (Cengiz'in ilk tahrip ettiği kent, günümüzde Çimkent, Kazakistan) kulunç'tan (şiddetli karın ağrıları ve kas tutulmaları) vefat etmiştir. Cengizoğulları'ndan Çağatay Hanlığı bu süreçte zayıflamış ve parçalanmış, fakat İslâmı kabul etmiş (1335) ve Türkleşmişti ("Çağatay Türkçesi"), çünkü Maveraünnehir [Ceyhun (Amuderya) ve Seyhun (Siri Derya) nehirlerinin suladığı bereketli tarım toprakları] asırlar boyu Türklerin çoğunlukta olduğu bayındır medeniyet ülkesiydi. Doğum yeri, Semerkand'ın 85 km güneyindeki Keş (bugün Özbekistan'da "Şehrisebz" kenti) olup, babası Muhammed Turagay, annesi Tekina Hatun'dur. 24 yaşında (1360'ta) Barlas kabilesinin başına geçmiş, fakat Çağatay Hanı Tuğluk-Timur ile arası açılmış ve 10 yıl kadar kaçak ("kazaklık dönemi") serüvenci yaşam sürmüş. Bir çarpışmada sağ kolundan ve bacağından yaralanmış. İyileşmiş, fakat topal kalmış ["Aksak Timur"; "Timur-leng", Avrupa'da Tamerlan]. 1370'te (34 yaşında) etrafına topladığı savaşçıların desteğiyle Semerkand'ı ele geçirmiş ve "Emir" ilan edilmiş. 35 yıl süren mutlak iktidarında ne "Han", ne "Sultan", ne de "Şah" unvanı kullanmamıştır (Bütün Asya'da sadece Cengiz soyundan gelenler "Han" unvanı alabiliyorlarmış). Fakat Cengiz soyundan bir kişi bulup, yetkisiz kukla Han diye oturtuyormuş. Kendisi de Cengiz soyundan bir eş bulmuş ve "Küregen"= Gürgan (= Damat) unvanını eklemiş. 1370'ten itibaren muzaffer yürüyüşü başlamış, askeri dehası onu yenilmez cihangir mertebesine yüceltmiş. Önce parçalanmış Çağatay Hanlığını birleştirmiş, Moğol kökenli Altınordu Devleti, Harezm Hanlığı ve İlhanlı Devleti ile savaşmış. Sonra İran, Irak, Azerbaycan, Afganistan, Hindistan, Suriye ve Anadolu seferleri gelmiş. Anadolu'da Sivas'ı yakıp yıkmış, Ankara Savaşında (28 Temmuz 1402) Yıldırım Bayezid'i esir almış ve İzmir'e kadar yürümüş. Müslüman olmasına rağmen İslam ülkeleriyle savaşmış ve Moğolları hatırlatan korkunç katliamlar yapmış (Ürgenç; Astrahan; Saray Berke; İsfahan; Bağdat; Delhi; Halep; Şam katliamları). Sadece Kafkaslarda Gürcistan, Ermenistan ve İzmir'de Rodos şövalyeleri ile çarpışmaları kendisine "gazi" olma fırsatı vermiş. Diğer taraftan âlimleri ve sanatçıları ağırlayıp sohbet etmeyi severmiş (Şam'da İbni Haldun'u misafir etmiş). Moğolca, Türkçe ve Farsça konuşurmuş. Dört oğlundan Cihangir ve Ömer Şeyh kendisinden önce vefat etmişler, Miranşah hastalıklı imiş, en küçük oğlu Şahruh 18 yıl iktidar sürmüş ve onun oğlu Uluğ Bey İslam Dünyasının ünlü astronomu olmuş. Timur'un 5. kuşaktan torunu Babür ise Hindistan'da Babür (Mungal) İmparatorluğunun kurucusu olmuştur (1505). Çin seferine çıkmış, fakat nasip olmamış, daha Türkistan sınırında hastalanmış ve ölmüş (69 yaşında, 18 Şubat 1405). Naaşı tahnit edilmiş ve Semerkand'ta muhteşem türbesinin ("Gur-ı Emir") bodrumunda yeşim kapaklı lahit içine konmuş. Müslüman olduğu için sadece kefenlenmiş ve kıymetli eşya konmamış. Hırsızlardan korunmuş, fakat 536 yıl sonra, 19 Haziran 1941 tarihinde Sovyet bilginleri tarafından mezarı açılmış ve kemikleri incelenmiş: 173 cm boyunda, geniş göğüs kafesi, mongoloid tip kafatası ve kalça kemiğinde incinme (aksaklık sebebi) tespit edilmiş. Ünlü antropolog Sergey Gerasimov etlendirme yaparak büstünü ortaya koymuştur. Lahit kapağında "mezarı açanların ülkesine savaş şeytanları dolacaktır" laneti varmış. Gerçekten 3 gün sonra, 22 Haziran 1941'de Nazi Almanya'sı aniden Sovyetler Birliği'ne saldırmış! Kasım 1942'de, İslami törenlerle kemikleri yerine koymuşlar ve iki ay sonra (31 Ocak 1943) Sovyet Ordusu Stalingrad Savaşını kazanmış!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder