Prof. Dr. Recep MESUT
CENGİZ HAN
Genghis Khan; Чингис Хан
d. 1155/1162 - öl. 25 Ağustos 1227
Dünya'nın görmüş olduğu en büyük cihangir kabul edilen Cengiz Han'ın ölüm tarihi kesin bilinmesine rağmen doğum tarihi tahminlere ve geriye doğru hesaplamalara dayanmaktadır. Doğum yeri ise kabaca tarif edilerek bugünkü Moğolistan Cumhuriyeti'nin kuzeydoğu köşesinde, Onon Nehri kıyılarında (Dülün-Bolduk) kabul edilmektedir. Otlaktan otlağa göçebe dolaşan "Mongol" [Çinliler "Mong-vu" demişlerdir] boyu’nun "Börçigin" oymağı’nın "Kıyat" obasının reisi olan babası Yesügey'in ilk oğludur. Komşu Tatar boyu'nun başbuğu Temuçin Uge’yi esir alarak döndüğü gün dünyaya geldiği için, o zamanki geleneklere göre, esir alınan kişinin ismi verilmiştir: Temuçin ("temur+cin"= demirci, demekmiş) bu ismini 50 yaşından sonra, 1206'da "Cengiz Han" ( = cesur hükümdar) şeklinde değiştirmiştir.
Babasının ölümünde 9/13 yaşlarında olan Temuçin, yaşı itibariyle oba reisi seçilmemiş ve ailece dışlanmışlardır. Yapayalnız bırakılan aile geçim derdine düşmüş, annesi ve dört küçük kardeşine (3 erkek, 1 kız) yiyecek temin edebilmek için bozkırda dolaşarak tavşan avlamaya, diğer avcılarla boğuşmaya ve dövüşmeye mecbur kalan Temuçin, insanların acımasız ve bencil olmaları karşısında hayatta kalma mücadelesini gerek dövüşerek, gerek kurnazlıkla sürdürmüştür. Dünyaya bakış açısı da bu yönde oluşmuş: sadece aile merkezli, diğerlerine güvensiz, sevgisiz, sert ve acımasız bir kişilik.
16 yaşına geldiğinde, babasının "beşik kertmesi" yapmış olduğu komşu obadan Börte'yi kaçırmış. Fakat Merkitler peşine düşüp kızı elinden alınca, bozkırlardan tanıdığı ve "kan kardeşi" olan Camuka ile babasının kan kardeşi olan Keraitlerin başbuğu Tuğrul Han'ın yardımı ile Börte'yi kurtarmış.
Uzun boylu, sağlam bünyeli ve zeki bir delikanlı olan Temuçin çevresine cesur arkadaşlar toplayarak gözü kara çete reisi olmuş, uzun süren mücadelede (50'li yaşlara kadar) etrafındaki obaları, oymakları ve boy'ları çelik iradesine bağlamış. Bu arada üstünlüğünü kabul etmeyen eski dostlarını (Camuka, Tuğrul Han) da acımasızca harcamış. Moğol bozkırlarında daha önce görülmeyen boyutlara ulaşınca, 1206'da Onon kıyısında, kutsal Burkhan Khaldun Dağı eteklerinde büyük Kurultay toplayarak kendini Büyük Han ilan etmiş.
Bundan sonra fetihlere başlayarak Çin'e, Tibet'e, Uygurlara, Afganistan'a, Doğu Türkistan'a ve Batı Türkistan'a (Celâleddin Harzemşah ülkesine) seferler düzenleyerek, bir kişinin ömründe fethedebileceği en geniş toprakları Moğol İmparatorluğu'na katmıştır. Uygur alfabesine dayalı Moğol yazısını kabul ettirmiş, ünlü "Cengiz Han Yasası’nı ve "Moğolların Gizli Tarihini" yazdırmış, orduyu teşkilatlandırmış, posta hizmetleri kurmuş, casus ağı geliştirmiştir.
1227 yılında, Tibet kökenli Tangutlar’ın başkenti Yinchuan'ı tahrip etmiş, vermiş olduğu söze rağmen hükümdarlarını öldürtmüş, fakat aniden hastalanıp, 65-70 yaşlarında, 25 Ağustos 1227 tarihinde memleketinden 800 km uzakta ölmüştür. Kurmuş olduğu sistem o kadar ketumdu ki, ne hastalığı, ne ölümü, ne cenazesi hakkında hiçbir bilgi dışarı sızmamış. Nereye gömüldüğü Dünya tarihinin en sıkı korunan sırrıdır. Moğolların ve diğer Orta Asya kavimlerinin inancına göre "Cengiz Han'ın mezarının bulunduğu gün dünyanın sonu gelecektir". Bu nedenle şimdiki Moğolistan hükümeti bile araştırma ve kazı izni vermemektedir.
Cenazeyi taşıyanların ve mezarı hazırlayanların hepsi öldürülmüştür. Mezar eski başkent Karakurum çevresinde, kutsal dağ ilan ettiği Burhan Haldun zirvesinde, hatta bugün Çin yönetiminde kalmış olan "Inner Mongolia"'da, ölmüş olduğu Darhad vadisinde (1956'da burada turistik amaçlı sembolik "Mausoleum of Genghis Khan" inşa edilmiş) aranmaktadır. Başkent Ulanbator'un 50 km doğusunda olağanüstü büyük (60 m yükseklik), paslanmaz çelik konstrüksiyonlu, içeriden asansörlü atlı heykeli 2008'de dikilmiş ve 160 km uzaklıktaki Hentiy Eyaletinin Burhan Haldun Dağı tarihi ve dini koruma alanı ilan edilmiştir.
Ölmeden önce fethedilen toprakları 4 kanuni oğlu [Cuci ( babasından önce attan düşerek vefat etmiştir); Çağatay; Ögedey ve Tuluy] arasında paylaştırmıştır. Oğulları ve torunları fetihleri devam ettirmişler, zamanla birbirinden kopmuşlar, farklı hanlıklar kurmuşlar ve farklı dinler benimsemişlerdir. Kendisi hep göktengrici şamanist kalmış, fakat Moğolistan'da kalanlar sonradan Tibet Budacılığını kabul etmişler. Sovyetler Birliği'nin uydusu olan çağdaş Moğolistan Cumhuriyeti 1923'ten beri Kiril alfabesine geçmiştir.
Moğol istilâları 13. yüzyılda, Asya'da ve Avrupa'da 40 milyon insanın ölümüne sebep olmuş (o zamanki Dünya nüfusunun % 11'i), mamur kentler ve kaleler yıkılmış, camiler, kiliseler, pagodalar yakılmış. En fazla zarar gören İslam ülkeleri olmuş, Bağdat tahrip edilmiş, Abbasi Halifeliği ortadan kalkmıştır. Mevlana Celâleddin Rumi ailesi ve Oğuzların Kayı boyu da Moğol fırtınasından kaçarak Anadolu'ya sığınmışlardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder